Faili Meçhul Kıyak


Hadi bir oyun oynayalım :)

Adı da “Faili Meçhul Kıyak” olsun. Veya “FMK Hareketi!”

Ufak şeylerle insanları mutlu ederek mutlu olmak… Hem de anonim biri olarak!...

diye baslamis bu fikir tunc kilinc tarafindan,

evet gunumuzde yardimlarin insanlarin gozune gozune sokuldugu bir ortamda tunc kilinc'in fikir atolyesinden cikmis muhtesem fikri,kisaca anlatacak olursam,birisine kisinin haberi olmadan yapilan yardim ve neticensinde ustte gorulen kartin birakilmasiyla,muhtesem duygulara yelken acma eylemi.

daha fazla bilgi icin http://www.fmkhareketi.com/


Galatasaray mi, Fenerbahce mi?


Bir derbi haftasina daha geldik,Turkcell Super Lig'inin 27.haftasinda Galatasaray ve Fenerbahce Ali Sami Yen Stadi'nda bir kez daha karsilacaklar.

Genel lig durumuna bakicak olursak,yenilen takimin gelecek sene icin planlar yapmaya baslayip bu yili en az zararla kapatmak zorunda kalmasi muhtemel,yenen takim ise iddiasini bir muddet daha devam ettirecek gibi duruyor.

Ancak tarihten gelen ezeli rekabet dolayisiyla lig durumu ne olursa olsun ne ortadaki iddia azaliyor,ne mucadele azaliyor.Birinin digerini yenmesi ya da yenilmesi tamamen prestij olarak aniliyor,milyonlarca insan yarin aksam bu macin sonucuna gore duygusal tepkimelere girecek kimisi uzulecek kimisi sevinecek,kimisi iddialarini kazanacak kimisi kaybedecek,bir nevi hayat duracak o dakikalarda,oyle bir heyecan dalgasi ki bu o anda ne ergenekon,ne gecmis yerel secimler,ne tuncay guney'in iskencesi,ne dolar,ne euro ne ekonomi ne IMF,ne savaslar... hic bir seyi kimsenin ruhunun duymayacagi cok asikar bir durum olurken,O anda tek odaklanan 22 kisi,pesinde kostuklari futbol topu ve kale'ler olacak.

Temennimiz tabiki dostca gollu bir mucadele olmasindan yana...

Cok sikici degilmi,ne kadar klise laflar yukaridakiler her internet sitesinde her gazetede yarin bu tarz yazilari okuyacagiz dostca mucadele,fair play,turk futbolu kazansin v.s...

Peki bir fanatik icin gercekten bu kadar kolaymi aciklamak bir derbiyi.Belkide bir yildir bekledigi maci anlatmak icin futbol kazansin demek ne kadar dogru olabilirki,o anda taraftarin umrunda degilki futbolun kazanmasi,taraftar kendi takiminin kazanmasini istiyor maci,futbol,fair play taraftarin umrunda olsa "vur-kir-parcala"bu maci kazan dermiydi tribunler...evet kolay degildir bir fanatik icin bu derbiyi tutupta futbol kazansin demek,fanatik her sartta ne olursa olsun takiminin kazanmasini ister aslina bakarsaniz alinacak 3 puan,gelecek stad geliri v.s de umrunda degildir fanatigin,fanatiktir o.Gunlerdir,aylardir,haftalardir bekledigi derbinin gecesi belkide hic uyumayacak,sabahinda erkenden kalkacaktir guzelce yikanmis utulenmis formasini,bayragini atkisini alacak icindeki cocuksu mutlulukla stadin yakinlarinda bir yerlerde arkadaslariyla bulasacak bir kac biranin ardindan stada dogru marslar esliginde yuruyecektir.Her gol atildiginda bir kez daha carpacaktir yuregi asik oldugu renklere,her gol yediginde takimi elinden oyuncagi alinmis cocuk gibi mahsunlasacaktir ancak ne olursa olsun macin bitis dudugune kadar ses telleri kopana degin takimini delicesine destekleyecektir.Mactan sonrasinda takimi yenildiyse sabah ise gittiginde kendisine yapilacak sakalara tahammul etmeye calisacak ve hakemin cinsel kimliginden bir sekilde dem vuracaktir ya da o gun hic ise gitmeyecektir.Takimi yendigi vakitte her zamankinden daha erken kalkacak daha bir hevesli gidecektir isyerine dun ezdikleri rakip takim taraftarlarini bugunde isyerinde ezmek gereklidir cunki.Velhasil kelam bir fanatik icin futbol kazansin degildir bir musabaka,"Benim takimim kazansin"dir.

Yarinki derbiye gelirsek bir Besiktasli olarak beraberlik en cok isime gelen skor,onun disinda Galatasaray'in Fenerbahce'den bir adim onde oldugunu dusunmekte ve macin 2-1 Galatasaray lehine sonuclanacagini dusunmekteyim.

Yine de klise lafimizi yazalim,sonuc ne olursa olsun dostluk baris kardeslik kazansin ya da yok yok hicbiri kazanmasin yine de mac berabere bitsin.

Facebook mu,Fakebook mu?


Son 2 senenin dunya capindaki en buyuk fenomeni facebook,turk gencligi icin bulunmaz nimet oldu bir anda,karsi cinsle tanisma platformlarinda zirveye oynayan turk gencligi facebook uda inanilmaz bir hizda sararak dunyanin en cok kullanan 2.ulkesi oldu.Birbirlerine hediye gonderenler,poke atanlar,video paylasanlar,ustten cekilmis fotograf ekleyenler bir suru sanal masturbatif hareketler sardi bir anda etrafimizi.Tabii ki burada herkesin bu maksatli kullandigini dusunmek takdir edersiniz ki en zayif tabirle insafsizlik olur,muhakkak ki eskiden kalma dostlarini arayan,kenarda kiyida kosede unuttuklari eslerini dostlarini arayan insanlar da muhakkakki vardir,konusacagimiz konu aslinda bu 2.kisimla alakali,acaba gercekten eski dostlar,eski dostluklar birakildigi gibi bulunuyormu.

Eski mahallenizdeki arkadasinizi,eski sinifinizdaki,eski okulunuzdaki belki de cocukluk askinizi biraktigimiz gibimi buluyoruz,akla gelmeyle basliyor esasinda hersey,ikinarak soyismi hatirlanmaya calisiliyor,bazen dakikalar bazen saatler bazen gunler aliyor ve bingo! Buyuk an geliyor eski arkadas bulunmus sevgi ve ozlem dolu ilk mesaj atilarak is basliyor sanirim hikayede bundan sonra basliyor,kisa pantalonlu,kirli suratli,yarali dizli birlikte oyun oynarken biraktigimiz arkadasimiz evlenmis okulunu bitirmis kariyer sahibi olmus bir anda karsimiza cikiyor,gunumuz getirdigi evrimlesme surecinden fazlasiyla nasibini almis bir halde buluyoruz cocuklugumuzu,artik yarali dizi yerine kirli sakal surati,bebeklerine ic gecirdigimiz arkadasimiz makyajli suratlariyla poz verir halde cikiyor karsimiza,ilk mesajlasmalar nerelerdesin amma buyumussun ba’binda ilerlerken 3-5.mesajdan sonra birseylerin degisik oldugunu anliyoruz,beraber misket oynadigimiz arkadasimizin soguk mesajlariyla basbasa kaliyoruz,ayni soguklukta mesajlar atiyoruz bizde,paylasilan hic bir sey olmayinca konusulan seylerinde sadece cocukluk anilarindan ibaret oldugu anlasiliyor,bir kac zaman sonra mesajlasmalar seyreklesiyor ve en nihayetinde sadece arkadaslar bolumunde gorulen bir resim olarak kaliyor gunlerce aranan arkadasimiz.

Garip bir sekilde aslinda cocuklugumuzdan uzaklasiyoruz o anda,her zaman gulumseyerek hatirladigimiz arkadaslarimiz bir anda “amaaan aslinda salak bi adamdi ya” lara gitmeye basliyor,bir nevi kendi elimizle siliyoruz cocuklugumuzu.

Guzel tebessumlerle hatirlamak gerekiyor gecmisi,cocuklugu,okul anilarini,bazen oldugu gibi birakmak daha iyi oluyor anlari anilari,sevildigi gibi hatirlamak gerekiyor herseyi ve herkesi gecmise ihanet etmemek adina.

Umit.Y

Istanbul(d)a Ask

Yine bir bekleme seansi,sahil de martilarin cigligina karisiyor icsel haykirislarim,usulca gozlerimi cevirip ellerime bakiyorum..Belki de en cok yalnizligin anlasildigi anlar bu anlar icimde,bir cift el...usuyorum,senin sicakligini hissetmeyi istiyorum kan dolasiminin yavasladigi ellerimde...Gozlerimi kapatiyorum sonra..

İstanbul u goruyorum duslerim de, canlanmis sanki derinlerde bir yerlerde,bize sesleniyor... kollarini acmis bogazinin iki yakasina dogru, goge yukselmis sanki ihtisamli kollari oyle guzel ki yaydigi koku “misk-i amber”i hissetmemek icin kesmek gerek sah damarini, gozleri de var, dolmabahcenin uzerine denk gelen, yoksa besiktas ta asiklara ortak olup seyremi dalmisti bilemedim, cozemedim,Ne de guzel duruyor “bogaz”indaki ,arabalarin isiklari zumrut gibi susluyor gerdanligini,”O” da biliyor hic bir zaman bulusamayacaklarini,yillardir her gun,her gece seyre daliyordu buyuk bir ozlemle... bir ara aglar gibi oldu sanki gozleri nemlendi, bir damla suzuldu... suzuldu... oyle nazik dokuldu ki,oksuyordu agaclarin yapraklarini severcesine ve opuyordu topragi sevgiliye verilen bir ilk “buse” gibi...Bir ses duyuldu Haydarpasa’dan yine birileri ayriliyordu birbirinden,ve yine birileri gidiyordu yeni kavusmalara,bunca an(i)larin yorgunlugu vardi sirtinda,ve yukselen beton hancerler, dayan dedi...dayan..Kavusanlarin dualari yeter seni ayakta tutmaya...Mevsim tekrar yaza donerken ucuyordu kuslar ustunde ve opusuyordu asiklar bir zamanlar tutsakligin merkezi Kiz Kulesinde..

Tekrar yine o his..Duslerimdeki Istanbul kayip gidiyor yine ellerimden bana tekrar kalan, yalnizlik...yalnizlik..yalnizlik.. en lanet arkadasim,bir an bile ayrilmiyor yanimdan,ne kotu istemediginiz birinin yaninda olmasi,sonra birden bir fisilti duyuyorum “benim” diyor -usuyorum- diyorum,”sabret”diyor,-yalnizim-diyorum... “Benim kadar mi? “ diyor..-Nasil? Diyorum-Sonra birden.. Seni gosteriyor bana hayallerimde,”al”diyor,cocuk gibi seviniyorum,yuzumde en masum gulumsemem,” Bak diyor,onemli olan ben degilim onemli olan ozlenilenler,onemli olan sarilmalar,onemli olan an’lar onemli olan anilar.Eger ki bulmasaydin ozledigini bende, kurarmiydin bu kadar hayal, deniz olmus gozyaslarima bakarak...ben sadece kuflu bir sandik gibiyim,herseyi sakliyorum icimde,sandigi gormedi kimse tek bakilan icindekiler”...Sariliyorum bir kez daha Istanbul’a ve soz veriyorum bu son konusmamizda ozlenilen kadar sevilen,beklenen kadar ozlenensin diyorum usulca fisildayarak Istanbul’a..

Goknur Y.

Pismanlik Zamanlari


Zaman kavramini yitirdigimiz anlardi yasanilan, bir zamanlar cocukken ya da deli bir kanin damarlarimizda dolastigi yillar. Umarsizcaydi etrafa savurulan haykirislar, dilimizin belki de hic kemigi yoktu. Bir tukuruk gibi savrulan cumlelerin anlamsiz isyankarliklarla ok gibi firladigi,arkaya donuldugunde “keske”lerin cogunlukta oldugu an(i)lardi onlar..

Sirf tatil gunlerini izlemek icin bakilan takvimler, bir eglenceye yetismeye beklerken bakilan saatler,gizliden yakalanma korkusuyla beraber cekilen sigaradan “son”nefesler, gun oldu dondu geldi basimiza bir akbaba gibi siniverdi. O gun anladik ki yasadigimiz o anlarin icinde gormemisiz hayatin o yuzunu, hayat zamanmis aslinda takvimlerle, saatlerle yururmus zaman,son sigaralar biterken,hayatta gidermis yavasca elimizden, anladik...

Okyanuslar(d)a Uzan


Seneler öncesinden gözümüzü karartıp atlamışız suya,
Neler olacagindan habersiz,
Derya içre olupta deryayı bilmeyen balıklar gibi yüzmüşüz…

Birgun,
Anlamsız,amaçsız,kafamızı suyun yüzeyine çıkarıp baktığımızda da
aldanmışız kocaman dünyaya.. Suyun derinliklerindeki renkleri gormeyen gozlerimiz,
goruvermis agaclarin yesilini,kumsallarin altin sarisi rengini.Deniz bile daha mavi gelmis o anda
gozumuze,,
kapılıvermişiz büyüklüğüne, çekiciliğine, anlamsız şaşasına...

Birden gokyuzune bakmak istemisiz,bulutlari gormek,gunesle kucaklasmak,

Derken...

göz açıp kapayana kadar takılıvermişiz dünya ağına...

Cirpinmaya baslamisiz umarsizca,damarlarimizdaki kanlar cekilene,
gozlerimiz yerinden firlayana kadar..

Olmusuz cirpinmaktan,daha dunyanin buyuklugunu goremeden fazla gelmis oksijeni bile dunyanin bize,

Daha oksijenini bile kaldiramadigimiz bir dunyada yasamak bastan hayalmis megerse...Ozgurlugun siniri rakiya meze olmak kadarmis ozgurlerin dunyasinda.

Geriye bir "serefelik" bir hayat kalmis yan-simalardan.

LaughGlass

Taraf- tar-umar


Besiktas-Kayseri macinin oncesinde, Besiktas taraftarlarinin yaptiklari mesale sovunun ardindan,
polisin matematikten yoksun orantisiz anlamsiz mudahelesi sonucunda yine istenmeyen (bu da nasil bir laf,nasil bir kilise cumleyse) olaylar,goruntuler....


Macin sonucunu konusmayi daha cok isterdim burada,Besiktasin sampiyonluga kosusunu anlatmak isterdim ancak taraftarlarin onune joplarla,biber gazlariyla,kalkanlarla,sarkanlarla,sularla,sellerle gectikleri gibi maalesefde macin onune de gecti kolluk kuvvetleri.

Herseyi anlayabilirim ama,kucucuk cocuklarin,yaslilarin v.s vazgectim yav,ne fark var... hepsi "insan" iste,o kadar kalabiligin icine biber gazi atmak tayzikli (su kelimenin yazilisini ogrenemedim gitti)su sikmak nasil bir mudafaa yontemi,isin enterasan taraflarindan birisi de herkes Besiktasli,kimi kimden neyi neyden korumak icin yapilmis bir olay sanirim onlar bile anlamadi..

Garip olaylar yasaniyor zaman zaman bu ulkede,yoksa herzaman mi? yok yok daha o kadar umutsuz degilim...



Carsi'nin sevilen simalarindan Cem Yakiskan'in taraftarin ve panzerin onunde durusu,son donemlerde unutulan Besiktaslilik durusunu bir kez daha taraftarlara gosterdi.Tek basina durmasindan alinacak cok ders var.